Kambiyo Gideri Ne Demek? Görünmez Zararların Perdesini Kaldıran Cesur Bir Okuma
Net konuşalım: “Kambiyo gideri” çoğu işletmenin kârını sessizce kemiren, raporlarda masum duran ama yönetim masasında yeterince yüzleşilmeyen bir maliyet. Dış ticaret yapıyorsanız, ithal girdiye bağımlıysanız ya da bilançonuzda döviz borcu taşıyorsanız, bu kalem sizin kaderiniz değil; risk yönetimi tercihlerinizin sonucudur. Bu yazı, “kur oynadı oldu” kolaycılığını sarsmak için yazıldı.
Kambiyo Gideri Nedir? Dar ve Geniş Tanım
Dar tanımda kambiyo gideri, döviz alım–satımında ödenen bankacılık komisyonları, makas (spread) maliyetleri ve işlem ücretlerini ifade eder. Geniş ve pratik kullanımda ise kur farkı zararları da bu şemsiyenin altına girer: Dövizli alacak/borçların değerlemesinden, ithalat faturalarının ödeme tarihine kadar kurdaki artıştan, hatta bilanço kapanışında yapılan çevrimlerden doğan TL bazlı kayıplar… Türk muhasebe pratiğinde bu kalemler gelir tablosunda ayrı izlenir; örneğin Tekdüzen Hesap Planı’nda 656 Kambiyo Zararları (gider), 646 Kambiyo Karları (gelir) üzerinden raporlanır. İsim masum; etkisi yıkıcı olabilir.
Basit Bir Örnekle: Kur Artınca Gider Nasıl Doğar?
Diyelim ki 10.000 USD tutarında bir ithalat faturanız var. Fatura gününde kur 30,00 TL; TL karşılığı 300.000 TL. Ödemeyi 60 gün sonra, kur 32,00 TL iken yaptınız: 320.000 TL çıkış. Aradaki 20.000 TL, kambiyo gideri (kur farkı zararı) olarak gelir tablonuza iner. Eğer bu farkı önceden bir forward sözleşmeyle kilitleseydiniz, bu zarar ya hiç oluşmayacak ya da çok daha yönetilebilir bir düzeye inecekti.
Nereden Çıkar? Beş Kaynak
- İşlem maliyetleri: Banka komisyonu, swift ücretleri, spread.
- Kur farkı zararları: Dövizli borçların değer kazanması (TL’nin değer kaybı).
- Bilanço çevrimi: Dönem sonu TMS/IFRS çevirim farkları (özellikle çok uluslu yapılarda).
- Nakit akış zamanlaması: Fatura–ödeme tarihi arasındaki kur riski penceresi.
- Kısa vadeli döviz pozisyonu: Net açık pozisyonun taşınması.
Eleştirel Mercek: Kambiyo Giderinin Zayıf Noktaları ve Tartışmalı Yönleri
Kambiyo gideri, çoğu yönetim sunumunda “kontrol dışı” diye etiketlenir. Oysa tartışılması gereken tam da budur:
- Görünmezlik problemi: “Kur oynaklığı” bahanesi, operasyonel sorunları örter. Fiyatlama disiplini, tahsilat süresi, tedarikçi sözleşmeleri gözden kaçabilir.
- Yanlış sınıflandırma: Bazı şirketler kur farkı zararlarını “finansman gideri” altında eriterek faaliyet kârlılığını yapay biçimde yüksek gösterir. Yatırımcıyı ve kendini yanıltır.
- Risk yönetimi boşluğu: Doğal korunma (aynı para biriminden gelir–gider eşlemesi), forward, swap, opsiyon gibi araçlar “pahalı” diye rafa kaldırılır; sonuçta daha pahalı bir belirsizlik satın alınır.
- Kısa vade mi, uzun vade mi? Kısa vadede kur farkı zararı, uzun vadede fiyat ayarlamalarıyla telafi edilebilir denir. Peki müşteri bu ayarlamayı kaldırıyor mu? Talep esnekliği çoğu kez göz ardı edilir.
- Likidite etkisi: Kâğıt üzerindeki zarar değil sadece; kur farkı, nakit çıkışının bizzat sebebi olabilir. Nakit akışı planı bozulduğunda tedarik zinciri gerilir.
Provokatif Sorular: Gerçeği Masaya Yatıralım
- Kambiyo gideri gerçekten “kontrol dışı” mı, yoksa risk politikası tercihlerinin bedeli mi?
- Kur farkını “finansman” diye yutarak faaliyet marjını parlatmak, etik ve sürdürülebilir mi?
- Hedging “maliyet” mi, yoksa volatilite vergisini peşin ödeyip istikrar satın almak mı?
- Fiyatlamanız kur riskini yansıtıyor mu, yoksa marjınız sessizce eriyor mu?
Kambiyo Giderini Azaltmanın Bilimsel (ve Sıradan) Yolları
İşin sihri, karmaşık formüllerde değil; tutarlı bir çerçevede:
- Politika yazın, uygulayın: Maruz kalınabilecek maksimum net açık pozisyonu (Value-at-Risk gibi ölçülerle) tanımlayın.
- Doğal korunma yaratın: İhracat gelirini aynı para biriminden maliyetlerle eşleştirin; sözleşmelerde para birimi simetrisi arayın.
- Vadeyi yönetin: Tahsilat–ödeme döngüsünü aynı kur penceresine toplayın; açık pencereyi kısaltın.
- Türev araçlar: Forward ile kur kilitleme, swap ile vade ve para birimi dönüşümü, opsiyonla olumsuz senaryoya karşı asimetrik koruma.
- Fiyatlama disiplini: Liste fiyatlarına kur tetikleyicileri (ör. “±%X kur değişiminde fiyat güncellemesi”) ekleyin.
Üç Kısa Vaka: “Zorunluluk” Değil, Tercih
- İthal girdi kullanan KOBİ: Euro maliyetli hammaddeyi TL fiyatla satıyor, tahsilatı 90 gün. Kur her +1 TL arttığında marj 1,5 puan eriyor. Çözüm: Tahsilatı 45 güne çekip, kalan açık için forward.
- Turizm işletmesi: Gelir USD/EUR, giderin çoğu TL. Doğal korunma fazlası var. Kur düşünce gelir TL bazında eriyor. Çözüm: Opsiyonla taban kur.
- İhracatçı–ithalatçı eşleşmesi: USD gelir–USD gider zamanlaması uyuşmuyor. Çözüm: Nakit akışına göre rolling forward takvimi.
Raporlama ve Şeffaflık: Gerçeği Görmek İçin Doğru Ayna
Kambiyo giderinin etkisini net görmek için gelir tablosunda ayrı satır, dipnotlarda kur duyarlılık analizi ve yönetim sunumlarında faaliyet kârı ile kambiyo etkisinden arındırılmış faaliyet kârı yan yana sunulmalı. Gerçeği görmek, çözümün yarısıdır.
Son Söz: Kader Değil, Karar
Kambiyo gideri ne demek? Kısaca: Riskini yönetmediğiniz kur hareketlerinin faturası. Bu faturayı küçültmek; sözleşme dili, vade, hedging ve şeffaf raporlama gibi bir dizi bilinçli karar gerektirir. “Kader” dediğiniz her lira, aslında verilmemiş bir kararın bedeli olabilir.
Topluluğa Çağrı
Sizin işletmenizde kambiyo gideri en çok nereden doğuyor: kur farkı mı, işlem maliyeti mi, zamanlama mı? Hedging deneyiminiz nasıl sonuç verdi? Yorumlarda paylaşın; gerçek hikâyeler, en iyi risk politikalarını doğurur.