%20 Kâr Nedir? Gelecekteki Etkileri Üzerine Bir Vizyoner Bakış Hepimiz ticaretin ve iş dünyasının içinde bir şekilde yer alıyoruz. Bugün, hemen hemen her işin temeli kâra dayanıyor. Peki, %20 kâr nedir? Birçok insan için, bu sayılar yalnızca hesap kitap demek. Ancak, bu %20’lik kâr oranının ardında çok daha derin bir anlam ve potansiyel yatıyor. Bu yazıda, bu oranı sadece basit bir ticari başarı olarak görmekle kalmayıp, gelecekteki etkileri üzerine düşünmeye davet edeceğim. Gelecek, iş dünyasında nasıl şekillenecek? Kâr oranları bizim hayatımızı, toplumu, hatta gezegenimizi nasıl etkileyecek? Hadi biraz düşündürelim. Eğer %20 kâr her geçen gün daha fazla değer kazanıyorsa, bu…
6 YorumKonforlu Seyahat Rehberi Yazılar
Lise Güverte Mezunu Ne İş Yapar? Denizcilikten İnsan Zihnine Uzanan Psikolojik Bir Yolculuk Bir psikolog olarak insan davranışlarını incelerken en çok merak ettiğim şeylerden biri şudur: insan, neden belirli bir mesleğe yönelir? Bazıları için bu seçim bir tesadüf, bazıları içinse bir iç çağrıdır. “Lise güverte mezunu ne iş yapar?” sorusu da yalnızca bir mesleki yönelim sorusu değildir; aynı zamanda insanın doğayla, riskle, dengeyle ve sorumlulukla kurduğu psikolojik ilişkinin aynasıdır. Çünkü denizcilik yalnız bir meslek değil, bir zihinsel duruş, bir duygusal disiplin biçimidir. Meslek Seçimi ve Bilişsel Uyum: Güvertede Düşünmenin Psikolojisi Bilişsel psikoloji, insanın çevresini nasıl algıladığına, kararlarını nasıl verdiğine ve…
8 YorumHız Testi Normal Değerleri Kaç Olmalı? Psikolojik Bir Mercek Altında Bir psikolog olarak, insan davranışlarını anlamak ve çözümlemek her zaman merak uyandırıcı bir süreç olmuştur. Fakat hız testi gibi, fiziksel performansın ölçüldüğü durumlarda bile aslında insan psikolojisinin önemli rol oynadığını fark etmek oldukça öğreticidir. Hız testleri, çoğu zaman zihinsel ve fiziksel kapasitemizi anlamamıza yardımcı olmak için kullanılır, ancak aslında sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir süreç de içerir. “Hız testi normal değerleri kaç olmalı?” sorusu, hem bilişsel hem de duygusal yanıtlarımızla doğrudan bağlantılıdır. Gelin, bu soruyu psikolojik bir perspektiften inceleyelim. Hız testi genellikle motor becerilerin, dikkat seviyelerinin ve zihinsel…
6 YorumBir Antropoloğun Gözünden: Hidiv İsmail Paşa ve Kültürel Dönüşümün Hikâyesi Giriş: Kültürlerin Çeşitliliğine Antropolojik Bir Davet Dünyanın farklı köşelerinde, her toplum kendi kültürel ritüelleri, sembolleri ve kimlik inşasıyla tarihe iz bırakır. Bir antropolog olarak, geçmişte yaşamış figürlerin yalnızca siyaset sahnesindeki rolleriyle değil, aynı zamanda kültürel dokuyu nasıl şekillendirdikleriyle de ilgilenirim. Bu bakış açısıyla, Hidiv İsmail Paşa’yı anlamak, yalnızca Mısır’ın modernleşme serüvenine değil, Osmanlı sonrası Doğu toplumlarının kimlik arayışına da ışık tutar. Hidiv İsmail Paşa Kimdir? 1830 yılında Kahire’de doğan İsmail Paşa, Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunuydu. Avrupa’da aldığı eğitim sayesinde, Osmanlı İmparatorluğu’nun reformist akımlarına paralel bir modernleşme anlayışını benimsedi. 1863…
8 Yorum“Herhangi Bir Şeyin Nasıl Yazılır?”: Edebiyatın Sessiz Cevapları Kelimelerin dünyasında yaşayan biri olarak, bazen “herhangi bir şeyin nasıl yazılır?” sorusu bir teknik meseleden çok, bir varoluş sorgusuna dönüşür. Yazmak yalnızca harfleri yan yana getirmek değildir; duyguların biçim bulduğu, düşüncelerin ete kemiğe büründüğü bir eylemdir. Bir edebiyatçı için bu soru, “nasıl yaşanır?” sorusuna paralel bir anlam taşır. Çünkü her yazı, aslında bir yaşamın yankısıdır. Kelimelerin Gücü: Yazının Dönüştürücü Anlamı Edebiyatın sihri, sıradan olanı olağanüstüye dönüştürme gücünde yatar. “Herhangi bir şeyin nasıl yazılır?” sorusu, yüzeyde yazım kurallarıyla ilgilidir; ama derininde insanın kendi iç sesini nasıl duyurduğu, duygularını nasıl dönüştürdüğüyle ilgilidir. Yazmak, bir…
4 YorumÖğrenmenin Dönüştürücü Gücü ve Hepçil Beslenmeye Pedagojik Bir Bakış Her sabah sınıfa girdiğimde öğrencilerimin meraklı gözlerine baktığımda, öğrenmenin yalnızca bilgi edinme değil, bir dönüşüm süreci olduğunu hatırlıyorum. Tıpkı doğanın canlı döngüsünde olduğu gibi, öğrenme de çeşitlilikten beslenir. Bu nedenle bugün, “hepçil beslenme” kavramını yalnızca biyolojik bir olgu olarak değil, öğrenme süreçleriyle harmanlanmış pedagojik bir metafor olarak ele alacağız. Çünkü tıpkı dengeli bir beslenme gibi, öğrenme de farklı kaynaklardan, yöntemlerden ve deneyimlerden beslendiğinde zenginleşir. Hepçil Beslenme Nedir? Temel Tanım ve Biyolojik Arka Plan “Hepçil” kelimesi Latince omnis (her şey) ve vorare (yemek) köklerinden gelir. Hepçil beslenme, hem bitkisel hem de hayvansal…
Yorum BırakTatlı isimleri dünyasında dolaşırken bazen insan kendini Osmanlı mutfağında değil de stand-up sahnesinde hissediyor. “Vezir Parmağı” mesela… Adı hem merak uyandırıyor hem de insanın aklında türlü komik senaryolar canlanıyor. “Kim bu vezir, neden parmağını tatlıya batırmış?” diye sormadan edemiyoruz. Hadi bugün biraz gülelim, biraz öğrenelim; “Vezir Parmağı hangi yöreye ait?” sorusunu hem tarih hem de kahkaha eşliğinde ele alalım! Vezir Parmağı: Tatlı mı, İmparatorluk Mirası mı? Öncelikle açıklayalım: Vezir Parmağı, Osmanlı mutfağından günümüze ulaşan şerbetli bir tatlıdır. Yani öyle mahalle arasında doğmuş bir hamur işi değil; saray mutfağının incilerinden biri. Adı da tıpkı lezzeti gibi iddialı. Osmanlı’da “vezir” demek, hem…
Yorum BırakKaynakların Sınırlılığı Üzerine Düşünen Bir Ekonomistin Girişi Ekonominin özü, kıt kaynaklarla sonsuz ihtiyaçlar arasındaki dengeyi kurma çabasıdır. Her birey, her kurum ve her toplum, sınırlı imkânlarla en fazla faydayı elde etmenin yollarını arar. Bu süreçte yapılan her tercih, bir vazgeçişi de beraberinde getirir. Tıpkı bir güvercinin neyi sevip neyi sevmediğini seçmesi gibi, ekonomi de sürekli olarak tercihlerin sonuçlarıyla şekillenir. Bu yazıda “Güvercin ne sevmez?” sorusunu, biyolojik bir meraktan öte, ekonomik bir metafor olarak ele alacağız. Çünkü her güvercin, tıpkı bir piyasa aktörü gibi, kendi refahını maksimize etmeye çalışırken aynı zamanda sistemin dengesini de etkiler. Güvercin Ne Sevmez? Ekonomik Bir Yorum…
6 YorumGüroymak İlçe mi? Varlığın Coğrafyasına Felsefi Bir Bakış Bir filozof, dünyayı yalnızca gözle değil, düşünceyle görür. O, bir yerin sınırlarını haritalarla değil, anlamla çizer. Güroymak üzerine sorduğumuz basit bir soru — “Güroymak ilçe mi?” — aslında sadece idari bir merak değildir. Bu soru, varlık, bilgi ve değer üzerine kadim bir arayışı çağırır. Çünkü her “yer”, bir kimliğe, bir oluş sürecine, bir etik anlam taşır. Epistemoloji: Bilginin Haritasında Güroymak Bilmek ne demektir? “Güroymak ilçe mi?” sorusu, yüzeyde bir coğrafya sorusu gibi görünse de aslında bilginin doğasına dokunur. Biz, bir yerin “ilçe” olup olmadığını nasıl biliriz? Resmî kaynaklardan mı, halkın dilinden mi,…
8 YorumGürgentepe’nin Rakımı Ne Kadar? Siyaset Bilimi Perspektifinden Derinlemesine Bir İnceleme Giriş: Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyaset Bilimci Bakışı Siyaset, yalnızca toplumların yönetilme şekliyle değil, aynı zamanda bireylerin yaşam koşulları, kaynak dağılımı ve toplumsal etkileşim biçimleriyle de şekillenir. Toplumların yapısı, yerel yönetimlerden ulusal düzeye kadar, belirli coğrafi faktörlerin de etkisi altındadır. Bu noktada, “Gürgentepe’nin rakımı ne kadar?” sorusu yalnızca bir coğrafi bilgi talebi değildir. Aynı zamanda bir bölgenin toplumsal ve siyasi yapısının nasıl şekillendiğini, devletin ve yerel yönetimlerin nasıl işlediğini anlamak için önemli bir ipucudur. Çünkü coğrafyanın, iktidar ilişkileri, kurumlar ve ideolojiler üzerinde dolaylı ya da doğrudan bir…
8 Yorum